30 Eylül 2011
27 Eylül 2011
Bu evde iki gece
- Biraz dursan bi soluklansan
çok hızlandı bu ritim
biraz yavaş atsak şu son demlerimizi
ellerini çeksen üstümden hani
yada belki tüm bedenini.
biraz yavaşlasa kalbim
hatta belki bi süre atmasa
ölsem kalsam şu yatakta
bir eylül akşamı hatrına
odalar bana dar gelir
ben sana fazla gelirim
sen gidersen gelemezsin.
bu eylül akşamları hatır matır dinlemez oldu,
biraz yavaşlasan.
hatta dursan
bu evde.
çok hızlandı bu ritim
biraz yavaş atsak şu son demlerimizi
ellerini çeksen üstümden hani
yada belki tüm bedenini.
biraz yavaşlasa kalbim
hatta belki bi süre atmasa
ölsem kalsam şu yatakta
bir eylül akşamı hatrına
odalar bana dar gelir
ben sana fazla gelirim
sen gidersen gelemezsin.
bu eylül akşamları hatır matır dinlemez oldu,
biraz yavaşlasan.
hatta dursan
bu evde.
25 Eylül 2011
Gögüs kafesi.
- Sen bomboştun, boşluktun.
ben rüzgardım, senin boşluklarında dolanıp durdum.
ikimizde aynıydık bir bakıma.
onlar göremedikçe, hissediyordu yanaklarında, cigerlerinde.
biz ise zaman geçtikçe onların içine işliyorduk inceden,
rüzgarlar ve boşluklar olarak.
ben estikçe, ben yaladıkça suratlarını
sen fırsattan istifade dolduruyordun içlerini
o müthiş boşluk hissiyle.
kusursuz bir birliktelikti bu,
onların boşlukları bizim yaşam alanımızdı
senle ben
zevkle katlandık acıya..
el ele sonsuza
katlandık.
sevgilim.
ben rüzgardım, senin boşluklarında dolanıp durdum.
ikimizde aynıydık bir bakıma.
onlar göremedikçe, hissediyordu yanaklarında, cigerlerinde.
biz ise zaman geçtikçe onların içine işliyorduk inceden,
rüzgarlar ve boşluklar olarak.
ben estikçe, ben yaladıkça suratlarını
sen fırsattan istifade dolduruyordun içlerini
o müthiş boşluk hissiyle.
kusursuz bir birliktelikti bu,
onların boşlukları bizim yaşam alanımızdı
senle ben
zevkle katlandık acıya..
el ele sonsuza
katlandık.
sevgilim.
23 Eylül 2011
20 Eylül 2011
16 Eylül 2011
15 Eylül 2011
- Sen herhangi bir denizin karşısına oturdun,
dalgalarına baktın, yosun kokusunu içine çektin.
ve beni düşündün, belki mavili yeşilli renklerinde gözlerimi aradın, bulamadın.
Ben herhangi bir adamın karşısına oturdum,
saçlarına baktım, parfümünün migde bulandıran kokusunu içime çektim.
ve seni düşündüm, belki de onun suratında senden bir şeyler aradım, bulamadım.
bulamazdın sevgilim
bulamazdık biz
kaybolduk biz
kendimizi bulamadan.
o güzel kafalarımıza doyamadan.
*
dalgalarına baktın, yosun kokusunu içine çektin.
ve beni düşündün, belki mavili yeşilli renklerinde gözlerimi aradın, bulamadın.
Ben herhangi bir adamın karşısına oturdum,
saçlarına baktım, parfümünün migde bulandıran kokusunu içime çektim.
ve seni düşündüm, belki de onun suratında senden bir şeyler aradım, bulamadım.
bulamazdın sevgilim
bulamazdık biz
kaybolduk biz
kendimizi bulamadan.
o güzel kafalarımıza doyamadan.
*
10 Eylül 2011
9 Eylül 2011
Bulantı
- Yüzüne baktım
o çok tanıdıgım yüzüne.
her bir detayını hafızama kazıdıgım yüzüne
kaşına gözüne burnuna baktım
gözümü kapatıp çizebilecegim kadar çok uzun süre baktım
belki beş saat belki de üç sene baktım,
ve dün son bir kez daha baktım
migdemden yukarıya dogru bir sıvı patladı
soluk borumdan agzıma dogru gelirken
en sevdigin şarkıyı duyar gibi oldum,
kulaklarım çınladı, içim acıdı.
nihayet agzımdan dışarı çıkarttım
gözlerini agzını burnunu saçlarını ellerini
ve senle ilgili benimsedigim tüm her şeyi.
sakince kustum seni
derin bir nefes aldım
agzımda kalan tadın,
dişlerimi gıcırdatan o korkunç adın,
ve bir daha içine asla giremeyecegin bu kadın.
sen
benden çıktın
dün gece.
o çok tanıdıgım yüzüne.
her bir detayını hafızama kazıdıgım yüzüne
kaşına gözüne burnuna baktım
gözümü kapatıp çizebilecegim kadar çok uzun süre baktım
belki beş saat belki de üç sene baktım,
ve dün son bir kez daha baktım
migdemden yukarıya dogru bir sıvı patladı
soluk borumdan agzıma dogru gelirken
en sevdigin şarkıyı duyar gibi oldum,
kulaklarım çınladı, içim acıdı.
nihayet agzımdan dışarı çıkarttım
gözlerini agzını burnunu saçlarını ellerini
ve senle ilgili benimsedigim tüm her şeyi.
sakince kustum seni
derin bir nefes aldım
agzımda kalan tadın,
dişlerimi gıcırdatan o korkunç adın,
ve bir daha içine asla giremeyecegin bu kadın.
sen
benden çıktın
dün gece.
3 Eylül 2011
2 Eylül 2011
- Çizip çizip sildim kendimi derin den,
portakal kabuguna batırdım ignelerimi sen yokken
kan akmadan, elim titremeden.
ne birisinin canı acıdı, ne de çizdiklerimin izi kaldı.
böylesi daha iyiymiş
sahte deriler, cansız bedenler
böylesi daha hafifmiş
sonsuz vuruşlar, dibine gidemeden gelişler.
kan akmadan, elim titremeden.
çizip çizip sildim kendimi o dandik derinden.
sandıgından daha derinden.
portakal kabuguna batırdım ignelerimi sen yokken
kan akmadan, elim titremeden.
ne birisinin canı acıdı, ne de çizdiklerimin izi kaldı.
böylesi daha iyiymiş
sahte deriler, cansız bedenler
böylesi daha hafifmiş
sonsuz vuruşlar, dibine gidemeden gelişler.
kan akmadan, elim titremeden.
çizip çizip sildim kendimi o dandik derinden.
sandıgından daha derinden.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)